Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, Hazreti Mevlânâ'yı Anma İhtifalleri'ne (Şeb-i Arus) 45 yıldır aralıksız katılan ve Mevlânâ düşüncesinin ulusal ve uluslararası alanda tanınmasına büyük katkılar sunan kıymetli sanatçı Ahmet Özhan'a unutulmaz bir vefa nişanesi takdim etti. Düzenlenen "Mevlâna Mevlevîlik ve Musikî" başlıklı etkinlikte, Özhan'a Mevlâna Türbesi Gümüş Kapısı'nın özel bir minyatürü sunuldu.

Konyalılar Adına 45 Yıllık Hizmete Şükran

TYB Konya Şubesi D. Mehmet Doğan Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen programın açılışında konuşan TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, bu özel minyatürün Konyalılar adına bir teşekkür nişanesi olduğunu vurguladı. Köseoğlu, Konya'nın Şeb-i Arus döneminde tam bir "şehrâyin" yaşadığını belirterek, Ahmet Özhan'ın 45 yıllık kesintisiz hizmetinin bu özel takdime vesile olmasından mutluluk duyduklarını ifade etti:

"45 yıldır dünyaya Hazreti Pîr’i tanıtmaya hizmet eden Ahmet Özhan’a, kapısına yüz sürdüğü Gümüş Kapı’nın minyatürünü takdim ediyoruz. İnşallah bu kapı, onun hizmetine devam etmesine vesile olur."

Ahmet Özhan: "Mevlânâ Demek Huzur Demek"

Ödül takdimi sonrası söz alan sanatçı Ahmet Özhan, kendisine gösterilen teveccühe derin bir tevazu ile karşılık verdi. Biyografisinde sayılan onca işin kendi becerisiyle değil, tamamen "Cenab-ı Hakk’ın lütfu ve keremi" olduğunu dile getirdi. Özhan, bu hizmeti "hibe edilmiş bir kulluk vazifesi" olarak gördüğünü belirtti.

Etkinliğin ana başlığı olan Mevlânâ öğretisine odaklanan Özhan, günümüz dünyasındaki huzursuzluğa dikkat çekerek huzurun sırrını açıkladı:

• Huzurun Kaynağı: "Huzur için tek çare vardır, o da Cenabı Hakk'ın varlığı yaratış hikmetini kavramak."

• Mevlânâ ve Dostluk: "Mevlânâ demek huzur demek, huzur demek Allah'la dost olmak demek."

• İslam Disiplini: Hazreti Mevlânâ’nın yaşam biçiminin temelinde İslam disiplininin yattığını, Hazreti Pîr'in meşhur sözüyle, "Ben yaşadıkça Kur'an'ın kölesiyim" ifadesini hatırlatarak bu gerçeğin altını çizdi.

Mesnevi, Musiki ve Küresel Muhtaçlık Vurgusu

Ahmet Özhan, konuşmasında Hazreti Mevlânâ'nın ilminin büyüklüğüne de değindi: "Hazreti Mevlânâ hiçbir üniversitenin kapasitesinin yetmeyeceği bir bilgidir... Mesnevi'nin her satırı bir fakültedir; orada tababet, psikoloji, sosyoloji ve ne ararsanız vardır."

Sanatçı, dünyadaki kargaşanın kaynağının manevi kopukluk olduğunu belirterek, günümüz insanının Hazreti Mevlânâ gibi büyüklerin varlığına "muhtaciyet" duyduğunu dile getirdi. Huzursuzluğun ilahi takdir değil, insanın kendi yanlış tercihleri ve yaşam biçimlerinden kaynaklandığını ekledi.

Özhan, Türk-İslam kültüründeki müziğin tedavi edici rolüne de değinerek Osmanlı şifahanelerini hatırlattı ve hastalıkların vücuttaki frekansın detone olmasından ibaret olduğunu, musikinin bu detoneyi düzelttiğini anlattı.

Protokol ve Kapanış

Yoğun ilgiyle karşılanan programa Mevlânâ'nın 22. Kuşak torunu Esin Çelebi, Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Prof. Dr. Ahmet Alkan, Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve Abdussettar Yarar gibi Konya Kültür hayatının önemli isimleri iştirak etti.

Doyurucu konuşmasının ardından, Ahmet Özhan'a, TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu ve Esin Çelebi tarafından, Hazreti Mevlânâ Türbesi'nin Gümüş Kapısı'nın 1/50 ebatında küçültülmüş minyatürü takdim edildi. Özhan'a ayrıca katılım belgesi ve TYB yayınları da sunuldu.

Program, hatıra fotoğrafı çekilmesi ve TYB Konya Şubesi'nin misafirlere ikramlarıyla sona erdi.

Programın tamamını izlemek için: https://www.youtube.com/live/oeYx-FSUB74